Han’da Nazım’ın Gözyaşları!!!

sercanaygul@gmail.com

Her yılın Haziran ayı bir hüzün kaplar içimi.Büyük usta Nazım Hikmet’in ebediyete yolculuğunun başladığı 3 Haziran 1963’ten bu yana tam 51 sene geçmiş fakat dizeleri öyle içimize işlemiş ve öyle ölümsüz ki sanki hala satırları gibi bizlerle birlikte yaşıyor üstad Nazım Hikmet.Tiyatromuzun duayeni, Nazım’a sahnede hayat veren ve onu adeta ölümsüzleştiren yaşayan efsanemiz Genco Erkal’ı izlemek üzere Dostlar Tiyatrosu’nun yeni sahnesine; Eminönü’nde ki Ali Paşa Hanına gidiyorum.

Genco Erkal, sanatın desteklenmediği ve özel tiyatroların zor zamanlar geçirdiği bir de üstüne üstlük Taksim’de bulunan Dostlar Tiyatro’sunun hukuksuz bir şekilde elinden alınması sonucu radikal bir kararla aile yadigarı ”Han’ı” tiyatro sahnesine çevirerek mesleğine ne denli aşık olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.Geçtiğimiz yıl, Nazım Hikmet’in ölümünün 50.yılı için şairin Bursa Cezaevi’nden Piraye’ye yazdığı mektupları,yaşamını ve son olarak da memleket hasretinde geçen yılların destansı bir şiir birleşimi şeklinde betimlendiği bir oyun hazırlamış Genco Erkal.Oyunun adı da ”Yaşamaya Dair” olmuş.

Büyük bir heyecan içinde ”Han’a” varıyorum.Tarih kokan eski taşlarla bezeli 4-5 metre uzunluğunda bir girişe sahip.İçeri girer girmez büyükçe ve göz alıcı bir avlu, arkasında yüksek duvarlarla beni karşılıyor.Sahne dekoru kurulmuş, akşamın keyif verici huzuru merdivenlerden benimle birlikte yukarı çıkıyor.Üst katlarda küçük küçük, eski zamanlarda her biri işyeri olarak kullanılmış odalar bulunuyor.Sandalyeme oturup, oyunun başlaması ile birlikte pamuk ipliği ile bağlı olduğum bu zamandan ayrılıp Nazım’ın küçük hücresinde,onun anıları,sevdaları ve yaşamına tanıklık ederek o zamanlarda buluyorum kendimi.

Şairin bestelenerek günümüze kadar ulaşmış ve çok sevilen şiirleri de Nazım’ın kadını Piraye’nin (Tülay Günal) muhteşem sesi,piyano ve viyolonselin Han’ın akustiğinde yaşam bulan uyumu ile tam bir resitale dönüşüyor.Bir anda Hiroşima’da bir kız çocuğunun gözünde yaş oluverirken, bir anda Nazım’ın gözbebeklerinde ki kuvvetli yaşama sevincine dönüşüveriyoruz.Tam da bu esnada üstü açık avluda, gökyüzünden Nazım’ın gözyaşları önce saçlarımızı ardından yüzümüzü okşayarak bu tarih kokan yapıya karışıveriyor.Oyun sonunda, oyunculuğunu kelimelere sığdıramadığım Genco Erkal, Tülay Günal ve müzisyenleri dakikalarca ayakta alkışlarken, en büyük teşekkürü kalbimizin en derinlerinden gökyüzüne bakarak büyük ustaya gönderiyoruz.Ülkemizde yetişen değerlere sahip çıkabildiğimiz günleri görmek dileğiyle, sanat dolu haftalar diliyorum.

Bilet Satış; http://www.biletix.com/etkinlik-grup/54272301/TURKIYE/en